da'nın çılgınca ad

itörünün bip sesi düzenli bir ritim tutuyordu. Eda bir sandalyede uyuyordu, yüzü gözyaşı lekeli ve

dü, bir telefon sinyalini kimsenin bilmediği bi

urtarm

ıldadı, gözleri faltaşı gi

karışımıyla doluydu. "Bunu sana kim yapt

dı," diye fısıldadım, bu isim ağ

mruğunu yatağın kenarına vurdu.

" diye köpürdü. "

ıcı derecede kararlıydı. "On

dü ama gözlerimdeki ifadeyi gö

mlik içinde yüzdüm. Sırtım bandajlarla kaplıydı ve doktorlar enf

ilde yaslanarak yataktan kalkabildim. K

ve S

e, solgun ve kırılgan görünüyordu. Kenan onu itiyordu, ifa

nadındaydılar. Selin,

dar bariz, o kadar acıma

rından alçak bir hırıltı kaç

adı ama ben yerimde durdum.

kça Kenan başını kaldırdı. Göz

" diye küçümsedi, sanki va

işin var, seni pislik herif? İşkence ettiğin kadın hastane yata

ı. "Ağzını topla, Eda.

r!" diye karşılık verdi. "En

ve nazikçe onu geçtim. Kena

la doluydu. "Sevgiline hediye olarak bir kadını kı

dım. "Beni kaçırtt

çti; can sıkıntısı mı? memnuniyet mi? "Bunu hak

bir

u. Hayatım boyunca yara izi taşıyacak

s aldım, kendi

kalan tüm gücüml

i sessiz koridorda yankılandı. Ke

l, metanetli yüzünde kır

, sırtımdaki yaraları azdırdı ama bunu zar zor hisse

itrek ama netti. "Bir şeyi

ifadesine, mermer cephes

et, Kenan," dedim. "Üç yıl boyunca kör ve a

u. Bana doğru bir a

ı. Kollarını iki yan

diğer hastaların dikkatini çekti. "Herkes baksın! Teknoloji devi

kıyor, fısı

" dedi Eda, ben

ndeki el izi bir utanç damg

nden yere düşen bir buket çi

ezdi ama Selin'e konuşurken sesi yumuşaktı.

oğuk ve cinayet dolu, kori