üzel ve ölümcül olan çiçekler, polenlerini havaya saldı. Cildimde öfkeli, kırmızı kab
lıkta yoktu. Muhtemelen kovulmuştu, Aras'ın acıy
luluk olan, her zaman yanımda taşıdığım acil durum adrenalin otoenjektörünü aradım. İlaç kalça
düşünemeden kapım a
e maskesiydi. Üzerime atıldı, elleri b
dı, parmakları sıkılaştı. "Sana bahçe
ordum, nefes alamıyordum. Çaresizce başımı sallad
z önce onun yüzünden rezil oldu! Ona sürtük
a için çığlık atıyordu. Ölüyordum. Burada, bu
aybolmaya başl
nefes nefese kalıyordum, göz
n bile vermedi. Saçımdan ya
adı. "Bunun bedel
üyorsun?" diye boğ
in ve kapısında diz çökü
ondu. "
ja sürükledi, arabasının
sesi tehlikeli bir şekilde alçaktı. "Ya özür dilersin ya da o vi
in adının anılması, onun son, yenil
du ama tek yaptığı gitme kararımı pekiştirmekti.
önünde durdu. Bardaktan boş
'nın kapısının önündeki soğuk
z kere başını yere vurarak af dileyeceksi
adım," dedim, sesim
lefonu elindeydi, annemin i
leme zarar vermesi
slattı, beni iliklerime kadar dondurdu. Boğazımdaki acı geri d
arın belli belirsiz seslerini duyabiliyor
reketlerim yavaşladı.
alışılmadık bir panikle dolu kesk
benim ölmemi istiyordu. Bunu ço
da beni alırken, son düşüncem acı bi

GOOGLE PLAY