okusu duyularını doldurdu. Bir hastane odas
dönüktü. Duruşu gergindi, silueti sabah ışığ
ü soğuk bi
le bir numara yaparken ne düşünüyordun? Sana kar
boğazı kurumuştu. Dudakları
Ayla. Seni sevmiyorum. Asla da sevmeyeceğim
vardı ki? Ona inanmazdı. Bunu sadece onun dikkatini çekmek için başka bir umutsuz oy
y Atahan," ded
mı? kafa karışıklığı mı? - belirdi. Sessiz kabulü onu
yecek kadar yumuşadı. "Bir
reket etmiş gibi, yatağının yanın
zlerinde bir ışık parladı. Küçük,
sun?" diye sordu Bora
ok benziyordu ki. "Sadece... seni
nımlayamadığı bir duygu. Tam bir şey
i. "Boran, sevgilim, ben... düştüm. Bileği
Gözlerindeki umut pırıltısının söndüğünü, yerini
i Ayla, sesi dümdüzdü
içinde bir savaş kop
kesikti. Arkasına ba
gülümsemesi kayboldu. Gözleri yandı ama gözya
gaşa koptu. Hemşireler h
han sevgilisi için tü
bilek için mi? Onu ger
sız bir maskeydi. Biliyo
iyordu. Kimse gelmedi. Boran odanın parasını ödemişti ama onun
ve yarayı kendi başına tedavi etti. Ban
leri titriyordu. Keskin
i elinden kayıp fayans
ardı. Hareket, başındaki dikişleri çekti ve içinden yeni bir
çatlamayla vurdu. Yeni, keskin bir ıstı
i, şimdi hastane önlüğünden sızan kanı görmezden geldi
koridorlarda yürürdü. Bu yürüyüşlerden birinde
in bir elma soyduğunu, hareketlerinin nazik, ifadesinin
ekten se
ara yardım edebilir, onları birlikte mut
sından çıktığı anda, bir hemşire tarafından teke
ak kenara çekilip g
tı ve kendini tekerlekli san
im!" diye
Gözleri Ayla'ya, sonra yerde hıçkıran Şeb
e gibi Ayla'nın bileğine kenetlen
edi Ayla, bileğindeki ac
lülük gösterisi yaptı. "Boran, onu suçlama
bir hırıltıydı. Dinlemeyi reddett
unu sarstı ve başındaki, daha yeni iyileşmeye başlayan yara
r öfke maskesiydi. "Ona bir dah
Şebnem'i nazikçe kollarına aldı, dokunuşu sonsuz de
n Ayla'ya baktı. Dudakları muzaffer,
inde oturur pozisyona geldi. Taze ka
klerinin derinliklerine yerleşen derin bi

GOOGLE PLAY