sosyete bir düğünden bah

ı. "Ah, Kaan, bilmiyorum. Böyle şık b

. "Neden sen gitmiyorsun, Alya? Kaan'ın partneri olabil

pimiz gideceğiz. Alya, bu öğleden sonra Damla'yl

a değildi.

edi Alya içg

düzenlemeleri sonuçlandırmak içi

karardı. "Gideme

bir planı olmadığını biliyordu

etti. "İyi," diye mı

ir butikte Damla'nın arkasından sessiz,

kırmızı renkte, çarpıcı, g

ekilde durdu, personelin iltifatların

ayranlık parıltısında

şede sessizce dur

lık parıltısı geçti, sonra tat

çük bir elbise çekti. "Alya, bunu deneme

lya'yı yanında sade ve paspal gösterecek, kendi "son

zla, Alya'nın saçını düzeltmeyi düşünme

ş asistanı araya girmeye çalıştı. "Hanıme

kesti. "O iyi.

üyle doluydu. "Çok... doğal g

baktı. Babasıyla toplantısı ya

na girdi ve e

nda butik sess

eki sıcaklığı ve gözlerindeki ışığı ortaya çıkarmıştı. Evet, küçüktü ama figürüne ucuz değ

izlenmiş bir öfke fırtın

rak yanına yürüdü. "Al,

eden bir ka

anya kadehten döküldü, Alya'n

ini tuttu. Elb

tanı sakince yatıştırdı. "Sorun

ayla doluydu. "Ödeyecek misin

aan tüm masraflarını karşılıyordu. K

ı açıp karşılık vermek, Damla'ya artık

bir soru

çıktı. Uzun boylu, kusursuz giyimli, nazik bakışlı

edi kartını müdüre uzattı. "Zararı ben karşılayacağım. Ve sanırım bu genç hanım benimle

şkınlıkl

ışıklı yüzü ve kendinden

ine geri döndü ve Dam

n sıkıldım," dedi, se

in, Damla. Küçük numara

an Poyraz'la yan y

urtuldu, yüzü öfke ve

duyabiliyordu. "Bu Hakan Poyraz

tı. Nişanlısı mı vardı? O

likte uzaklaşırken, sanki bir sır paylaşıyorlarmış gibi başları