rlatıcısıydı. Soğuk zeminde uzun bir an yattım, dünya acı ve aşağı
Alçak sesle konuşuyorlardı, ara sıra bana, sanki dışarı
rotesto çığlıkları atıyordu. En az bir kaburgamın k
le devam edemezdi. Bu bir hayat değildi. Bu yavaş bir ölümdü. Babamın özgürlüğüm için dileği s
çalışırken onlara
sesim boğuk b
rahatsız olmuş bir ş
e ne
ak isti
n ağzımdan döküldü. Dilimde yaba
aksızdı. Sonra güldü. Mutlu bir ses değil
ı yapmışım gibi. "Herhangi bir şey isteyebilecek bir konumda ol
bi etrafına dolanıyordu. Üzerime yürüdü,
Sen bana aitsin, Aras. Hayatın, bedenin, ben senden s
a onu öfkeli bir iş rakibinden korumaya çalıştığım bir zamanın kalıcı bir hatırlatıcısıydı. Adam ona doğru atılmıştı ve ben araya girmiştim, elim kapanan bir arab
i kırpmadan izleyen oğlu Can, Kaan'a doğr
bak,"
dolu bir gülümseme vardı. "Bu harika bir araba, Can. Ama diğerini kimin
ı geçen hafta bir öfke nöbeti
ve öfke karışımı bir ifadeyle baktı. "Senden nefret ed
ca sekti, ama kelime mid
m. Alışkındım. Yalanlara, manipülasyonlara,
zehirli bir hal alarak. "Oğlumu
söylemiştim. Şimdi de onu ağlattın. Ben sana çık diyene kadar mutfakta kalacaksın. V
nda koptu. Yanımdaki acı, babam için duyduğum keder, altı yıllık is
Kenarlarda siyah
adar uzun zamandır kalkanım olan u
m sınırına
ve o sert, affetmez zemin
GOOGLE PLAY