i seç.* Anneannemin sözleri bir emirdi, varlığından bile haberdar olmadığım bir izin kağıdı. Ama nasıl? Düğüne
or gibiydi. Aynadaki beyaz elbise, güzel bir kefendi. Kanıta ihtiyacım vardı. Geriye kalan en ufak bir şüpheyi, düşü
a aklım
k te
duyabileyim diye eski telsizi kurmuştum. Düğün hazırlıklarının telaşı içinde onu tamamen unutmuştum. Alıcıyı gece çantama atmıştım ama diğer ünite, yani verici, hal
Bu çılgınca, umut
n çantama doğru süründüm. Parmaklarım alıcının serin plastiğini kavradı. Açtım, st
eşti. Bozuk ama anlaşılır bi
in Mert? Onun katatonik olmasını istemiyorum,
cı verici bir şekild
unu söyledi. Sadece krizlerinin şiddetini azaltacak. Tören öncesi şampanyasına koyacağız. Sadece köpük
r klinik, soğuk, tamamen canavarca idi. Benden bahsedi
stacıyla teyitleştin mi? 'İyi ki Doğdun Can' pankartı ana
' gece için odasına çekildiğini anons ettiğimiz an, personel her şeyi değiştirecek. Onun sıkıcı
ri
sıkıcı bir alışverişti. Sadece beni görmezden gelmiyorlar, beni kendi kutlamamdan silmek için aktif olarak komplo kuruyorlardı. Bunun
ir duyguydu, güçlü ve korkutucu derecede temiz. Yıllardır duygularım end
stal zambak vazosuna kilitlendi. Bir an bile
l, mermer zemine çarpıp paramparça oldu. Su ve çiçekler pahalı halını
eriye doğru itilen sandalyelerin sesini
yapılmış topuzumu parçaladı. Anneannemin kutusunu kaptım, pürüzsüz ahşap
iğim ve bir sandalyenin üzerine atılmış basit tayt ve atletime kaydı. Üzerlerine,
klerin şık siyah bir dikdörtgeni. Onu bıraktım. Her şeyi koparıyordum. Ça
mda döndüm, daha önce fark etmediğim, bir perdenin arkası
oş, dar bir koridora açılıyordu. Beton, yalın ayaklarım
dızlı kafesten uzaklaştırdı. Yolculuk bir sonsuzluk gibi geldi. Geçtiğimiz her ka
ve tayt içinde darmadağınık bir kadın, saçları dağınık, ayakları çıplak, göğsüne küçük bir ahşap kutu bastırmış
, sirenler, yüzlerce sohbetin uğultusu - hepsi birden üzerime geldi. Yağmur başlamıştı, saçıma ve sabah
dikiz aynasından beni bulurken if
vizite baktım. Gümüş harfler taks
sesim boğuk ama kararlıy
tüsüydü. Şoföre, anneannemin her zaman yanımda bulundurmam konusunda ısrar ett
elen, bulutlara sürtünen şık, siyah cam bir monolitti. Güç ve gözdağı
az zalimliğinin anısı beni ileri itt
kin siyah küt saçlı, ciddi görünümlü bir resepsiyonist, yaklaştığım
im?" diye sordu, sesi
meye geldim," dedim
vunuz
im. "Ama aci
z," dedi, sesi kesindi. Çoktan telefona uz
sında bir dizi asansör gördüm, birini
sınız!" diye bağırdı, sesi
aradım, gözlerim en üsttekine, üzerinde basit, zarif b
görüntüydü. Kapılar açıldığında, geniş, minimalist bir resepsiyon alanına açıldı. Büyük bir masada oturan genç bir
remezsiniz!" diye ciyak
im. Ağır kapıları
enk, pahalı takımlar giymiş birkaç adam devasa bir maun konferans masasının etrafı
elbise giyiyordu. Koyu renk saçları kısa, acımasızca düzgündü. Yüzü keskin açılar ve sert hatlardan oluşuyordu
daki her göz benim üzerim
alıda sessizdi. Elim, anneannemin kartvizitini önündeki cilalı mau
karttan kalkıp benimkilerle buluştu.
beni bile şaşırtan bir netlikle çınladı. "Ortadan kaybolm
anki altındaki mekanizmayı görmek için çaresizliğimin ve öfkemin her katmanını soyuyordu. U
GOOGLE PLAY