/0/96544/coverbig.jpg?v=03849125eec4bd307cdd196b6a4ab3b8)
m. Bütün bunlar, ağabeyine, yani evlenmem ger
aşka bir kadınla yapacağı niş
lü
ü vereli bin sekiz yüz yirmi beş gün olmuştu v
kışları aşağıdaki uçsuz bucaksız şehir ışıklarına kilitlenmişt
en ve arkasını toplayan kadındı. Aynı zamanda onun sevgilisiydi. Lüks rezidansının steril duvarla
ama verdiği bir söz yüzündend
ril kokusu, bir makinenin ısrarlı bip sesi ve Boran'ı
ıcak baritonun bir hayaletiydi. "Sadece beş yıl ona göz
k ışık, küçük kardeşini evlat edinerek ona Polat soyadını vermesine hafinde, bu bağlılığı geride bıraktığı tek kişiye aktarmıştı. V
r kapı gürül
ly
gibi deliyordu. Ona bakma zahmetine bile gi
umrumda değil," diye tısla
. Gözleri, artık soğuk ve umursamaz değil, tanıdık, oy
dın
di Alya, sesi düz ve duygusuzdu. "
lıyordu. Alya'nın ona umutsuzca aşık olduğuna, yanından asla ayrılmayacak sadık bir köpek yavrusu olduğuna ikna olmuştu. "Soykan birleşmesinden bahsediyorum. Selin'le evleniyoruz. Bu ş
una doladı. Yanağına bir öpücük kondurdu, zaferle parlayan
gelenin en iyisini yapıyor. Sadece... yani, onun gibi bir geçmişten gelen birinin bizim üzerimizdeki bask
n yumuşadı. Döndü, onu kollarına
ediği bir oyundu. Kibirli varis, onun mükemmel sosyet
il, Boran'ın gömleğinin önünden aşağıya kışkırt
bir kadeh kırmızı şarabı devirdi. Şarap doğrudan Boran'ın tertemiz beyaz gömleğine sıçradı. "Baksana ne yaptın!" diye nefesi
saçma ve barizdi. Alya bir
ekeden Alya'ya baktı, gözleri tanıdık
" diye tükürdü. "Kay
vunmasızken, onu anlayan tek kişinin kendisi olduğunu, belki, sadece belki, gerçek bir şeyleri olabileceğini fısıldamıştı. Onu burada zincire vuran ş
en döndü ve kapı
a," Boran'ın se
sırtı onl
yarlamaları senin yapmanı bekliyorum. Sonuçta, geleceği planlamada ne kadar iyi olduğ
bir balyoz
ıştı. Ama bu anda, onun son, zalim darbesiyle, keder ve zorunluluk sisi nihayet dağıldı. Onu sevmiyordu. Onu hiç sevme
gü
. Kelimenin tadı kül gibi değil, yıllarca bir zind
iği tepki bu değildi. Gözyaşları nerede? Yalvarışlar? Kalp kırıklığı? Bu sinir bozucu sakinlikten nefret ediyordu. Ba
saklıyor. Eve gidip hüngür hüngür ağlayacak. Bana takıntılı, asla gidemez.* Zihinsel olarak, asla alamayaca
, adımları düzgün ve kontr
inde, dizüstü bilgisayarını çıkardı. Parmakları klavy
ra cevap
rdu. Bir dayanıklılık yarışı. Dünyanın di
bir isim kullandı. Farklı bir haya
en kutusuna düştü.
ilgisayar
tirilmişti. C
zamanı

GOOGLE PLAY