a'nın A

Çatı katındaki hava ağırlaştı ve boğucu hale geldi. Dikkatle inşa ettiğim sükunet

andım en yakındaki Reis'in karısına v

efes almaya çalıştım. Odanın bitişiğindeki koridor loş bir şekilde aydınlatı

ık huzmesine karşı siluetleri belirmişti. Onu duvara bastırmıştı. Ağzı onunkinin üzerindeydi,

rına karşı, sesi bana hiç göstermediği bir tutkuyl

un için tek ol

eli kolundan aşağı kayarken. "Sana istediğin o Cartier bi

ona pahalı bir oyuncak gibi

a yerindeydi. Asya'yı barın yanında dururken buldum, yüzünde muzaffer bir sırıtış vardı. Boynunun kenarında k

n bir cüretle, doğruca yanıma yürüdü. Ateş'in en sadık ü

mayla damlıyordu. Bu aleni bir meydan okumaydı

protokol ihlaliydi. Babanın sağ kol

dem okunaksızdı

beklememişti. Beceriksizce bir adım geri attı ve pa

tü. Şampanya ve cam kırıkları yere saçıldı. Geri adım atmaya çalıştım, ama yapışkan bir sıvı ve kesk

ladı, ama ardından gelen ıs

litlenmişti. İnsanları yolundan itti, göğsünde gırtlaktan gelen bir kükre

ko

ına tercih etti. O kollarında onu kucaklarken, sesi telaşlıyken

ikte yerde paramparça

alktım. Partiden çıktım, kolumdan beyaz mermer zemine kan

eş oradaydı, dramatik bir sıkıntı ifadesiyle bir yatakta uzanan Asya'nın üzerinde duruyordu

ası gereken bir engel. Davut Baba'nın "arınma" planı artık sadece bir kaçış değil

Kolumdaki acı donuk bir sızıydı, ama göğsümde soğuk bir ate

ikam at