/0/96369/coverbig.jpg?v=3c458c2fff27def2ce6324798a3a0c09)
nihayet ait olduğumu hissetmiştim. Özellikle de mütevelli heyetin
en mahrem anlarımdan birini, bir yatak odası videomu tüm İstanbul'un seçkin
, güvendiğim dağ olan Emir ortadan kaybolmuştu. Onu saniyeler sonra üvey kız kardeşim Selin'le bi
Hayal bile edilemez işkencelere maruz kaldım: Boğazımı yakan isot, dehşetimi kaydeden flaşlar ve omzumu dağlayan kızgın bir demir... Hep
beni kırık ve dağlanmış halde bırakarak yok olmamı istemişti? Bu sapkın intikamı k
nun dünyasından kendi şartlarımla yok olacaktım. Onun yarattığı yıkıma s
lü
ümlerin, akort edilen enstrümanların ve İstanbul'un seçkin
imiş deri, etrafındaki pırıltılı elbiselere ve
ş galasıydı, ama Asya için daha çok parayı ve s
lerinden ayıran
nda duruyor, eli hafifçe belinin oyuğuna ye
nalara kazınmış bir aileden geliyordu. Ve imkansı
i serbestçe akan şampanya kadar pür
mak istiyordu. Ama sonra üvey kız kardeşi Selin Vura
ölgede kalan bir piyanistti. Göz göze geldiler ve Selin'in duda
ıl ışıl gülümsüyordu, aradaki gerilimden habersiz ya da umur
Sahnenin üzerindeki, bağışçıların isimleri
l, grenli, öze
hnesi. Ses belli belirsizdi ama görüntüler inkar edilemezdi. Ve silü
ı çekilen Asya'nın yüzünü kaydediyorlardı. Keman kutusu uyuşmuş parmaklarından ka
ar başladı, si
sya Dem
lu kı
esi Kozanoğlu'yla mı
öşeden keskin ve alaycı bir kahkaha koptu. Y
nın bir döngüsü halind
içten içe yakıyordu. Yerin yarılıp onu yutmasını istedi. Emir nere
bilirdi. Bunu düzeltirdi. O
rledi, yüzler bulanıklaşıyor, sesle
anm
çin vücudunu
esi gibiym
a raydan çıkan annesinden bahs
apıyı itti, bir sığı
ir anlığına, sadece bir anlığına nefes almaya, düşünmeye ihtiyacı vardı. Eller
şlerin tekrarlayan hareketi g
ik olarak çalışıyordu. Sonra bitişikteki, kapısı hafif aralık
diyordu Can, kendini beğenmiş bir
rdün mü?" diye kıkırdadı
r sesti bu. "Ona bir ders verilmesi gerekiyordu. İki yıl önce o solistlik pozisyo
anı dondu. Solistlik pozisyonu
manı oynamak... hepsi numara mıydı?" diye
oluydu. "Selin onun rezil olmasını istedi ve ben her zaman Seli
u kim sızdırdı?" d
dedi Emir pürüzsüzce. "Önemli
ı. Sevdiği adam, güvendiği adam, onun halk önünde rezil olmasını organize etmişt
eşindeydi. Asya'yı görünce durakladı. Az önce soğuk ve hesapçı ol
yerde arıyordum. İyi misin?
ir şekilde omuzlarına doladı. C
cı merhem gibi sesiyle. Bakışlarını kaçıran bazı meraklılara ters
iydi. Sözleri, rahatlığı
bir profesör onu bir teknik detay yüzünden derst
yırsever, güçlü bir mütevelli heyeti
demik politikalar tarafından engellenemey
ğer verilmiş hissettirmiş
yuva, güvenli bir yer bulan bir ku
ikle kurulmuş bir tuzak
r yalandı. Endişeli bakışları b
rken sesi saçlarına karşı alçak, koruyucu bir mırıltı olan, acımasız, hesaplı bir oyu

GOOGLE PLAY