koştu. Kasaya baktığında, o
e neredeyse ye
e kendileri kadar yüksek bir yığın halinde duran
adeta bir par
amayarak Brian'a baktı. Kalbi şo
z gibi görünüyordu. Nasıl
mkinli bir şekilde süzdü, bacakları
e düşmezdi ki? Hiçbir kadın böyle genç ve zengin
sersemlemişti. "Bu... Bu sadece...
n kaç şişe toplaması gerekti
kisi de se
zleyip sessizliği bozdu. "Beyefendi, ne k
e getirdi. Bu soru karşı
ayları yavaş yavaş ele alması gerektiğini bilecek kadar ayıktı.
cil ihtiyacı olmadığını fark etti,
Beyefendi, bu bizim en üst düzey özel kasamız. Minimum
. Beş yüz bin dolar mı? Bu
rak bu kadar paraya ihtiyacı olmas
i'ne vermişti. Şimdi, kelimeni
, beş yüz bin dolar çekmek istiyorum. Parayı ta
asında bile bu kadar parayı taşımak için
Lisa, hevesle harekete geçti. "Tabii ki
bank logosu olan bir
a, "Yüz milyon dolardan fazla bi
nın sunabileceği tek şey bu. Bu uygun olur mu?" Oldukça gergin bir haldeydi. Brian gibi
şını salladı ve Lisa'dan beş yüz b
çantası banknotlarla
dar sağlam olduğundan emin olduktan sonra,
ya kadar eşlik etti. Brian'a el sallad
eydi. Lisa neden şimdi Brian'a
asını nasıl aldı? Bu, en az yüz milyon dolar yatıran müşteriler için bir hatıra değil mi?" Meslektaşı ona deliymiş gibi baktı. "Ka
zı açık kaldı. Brian beş
ydi? Nereden buldu b
GOOGLE PLAY