eldiklerine dair anılar Ha
anlar Yeter onu başka bir adam için ter
içinde acısını alkolle bastırmış, öfke ve ka
e titremişti ama adam durmamıştı. Umutsuz, neredeyse ilkel bir ihtiyaçla hareket ederek, Yet
ururken, Özgür kasvetli bir ifadeyle ona döndü. "Her ş
ylece, ilişkileri aşktan değil, birlikte geçirdikle
onun kendisine karşı bir şey hissedip hissetmediğini, kalbinde en ufak bir sevgi ya da şefkat izi
ama sertti. "Düğünümüze çok az kaldı. Yakında karım
ine koyarak sözlerini kesti. "Özgür, lütfen," diye mırıldandı, "zaten anlıyorum. Bütün gece
ünde gözyaşları kontrol
nuşmuştu. Yine de tek hissedebildiği arkalarındaki boşluktu. G
k bir dürüst söz yeterli olurdu. Onu ikna etmeye çalıştıkça, sözleri g
lde buldu. Daha fazla dinleyemeyerek arkasını dön
n sararak kendine çekti. Özgür'ün çenesi usulca kızın başına yaslandı ve elini n
elmeyen bir acıyla ağırlaşmıştı. Doğru kelimeleri bulmakta zorla
nmadan onu döndürdü, bakı
i kırılganlık adamın içinde derinlerde bir şeyleri harekete geçirdi. Karşı koyamayarak yüzünü kavr
Yüzü kızardı ve nefes alış verişi düzensizleşti, duygularının telaşı ve o anın yoğunluğu a
i alışverişlerde ona vahşi bir tutku belirtisi gösterdiğini öğret
, nefes almak için çırpı
le onu serbest bıraktı. Arzu dolu sözleri pişmanlıkla d
si içini kapladı. Sanki o anın yoğunluğundan kaçmaya çalışıyo
rdu. Ona sarsılmaz bir kararlılıkla bakarken bakışları hiç titreme
ı ve göz alıcı bir bileklik gördü, yakuttan yapılmış orta kısmı ışığı yakalıyor ve ışıl ış
Handan şaşkınlıkla ka
kenarlarında yumuşak bir gülümsem
rar adamın yüzüne kaydı.
elli belirsiz bir gülümseme vardı. "S
n çok seviyorum. Teşekkür ederim." Öne doğru eğildi ve m
ı ve dudaklarını işaret etti. Şakacı ama ciddi bakışı di
r tereddüt vardı. Başlatan kişi olmaya alışık değ
i öpmezsen, kapıdan çıkıp gideceğim." Elini bıraktı
n için duygu selinin içinde kayboldu. Hiç düşün
üğü derinleştirdi, coşkusu tereddüde yer bırakmıyordu. Kız soluk soluğa e
gözleri yumuşamıştı. "Birkaç gün evde kal. Kendini daha iyi hissettiğinde büyükannemle b
aşını salladı, o anın yoğunlu
Gruba katıldı ve kısa sürede yükselerek tasarım bölümünün departman müdürü oldu. Y
e zaman zaman mide bulantısı nöbetleri vücudunun mola talep etme şekliydi. Bu işaretler olmasaydı, asla izin almayacaktı
o anın ağırlığı aralarında asılı duruyordu
en bir gülümsemeyle kıvrıldı. "
zden bahsetmemiz gerekmez mi? Herkes evleneceğimi biliyor ama kimse kiminle evleneceğimi bilmiyor. Son zamanlarda
bakışlarından kaçınırken çenesi gerildi. "Handan," diye başladı,
baktı ve ani değişimini an
enüz kamuoyuna duyurmaya hazır değilim. Ve bunu aileme de anlattım. Şimdili
ank ettikçe aklı karıştı. Yani herkes zaten biliyor muydu? En son öğrenen o muyd
ğucu geliyordu. Bir evlilik, hayatlarını paylaşac
kafama dank etmeye başladı. Sebebi Yeter'di. Hâlâ onu bırakmamışt
geldi. Gözleri yandı, dökülmemiş gözyaşlarının acısı onu ele geçir
anında kamuoyuna açıklardı. Bunu dünyaya duyuracak, herke
soruyu beklenmedik bir meydan okumayla sorarken gözleri dökülm
miyordu ve bir an için nutku tutuldu. Kısa bir duraksamadan sonra elini uzattı, dokunuşu sertti ama kaba değildi. "Handan," dedi, sesi ölçülü a
sesi yumuşaktı, neredeyse teslim olmuş gib
duygusu yüz ifadesini gölgeliyordu
es aldı, duygularını kontrol etmeye zorladı ve sonunda tekrar konuştu
GOOGLE PLAY