l'le karşılaşmamak için t

ığı için yollarının hiç kesiş

itirmeye kararlı bir şek

esinleşmesini sağlayacak, ardından istif

diği tatlıları taşıyan kutuyu sımsıkı kavradı. Eski, aşina olduğu öğret

etmeni olarak, apartmanın hâlâ mütevazı

asına giden yapraklarla kaplı patikay

en ne?" diye sordu, kaşl

kasını döndü ve

Ya sen?" diye yanıtladı, sesi hem

büyüdü, yüzü adeta şokun

görmemiştim. Resu—şey, demek is

eyi salladı. "Şu anda okulun genişletil

''Çocukken buraya yılda bir ya da iki kez gelirdim, bu yüzden muhtemelen birbir

etmeye hazırlanırken, Işıl apartman binasın

şekilde omzuna hafifçe elini koyarak sıcaklık saçtı.

ilde, "Ah, siz Esra'nın büyükannesisiniz, değil mi? Tanıştığımıza

ünde zahmetsiz bir gülümse

süre sonra tuhaf bir duruma dönüşebileceğini hissettiriyordu. "H

kahkaha attı. "Ne demek 'hayır'? Onu buraya

ü karışıklıkl

ması biraz

nlış mı

uşturmaya çalışarak, ama Işıl onun deva

davet ederken, yüzündeki gülümseme, ortamı daha da canlandırıyordu. Işıl'ın e

n erkek arkadaşı, ne kadar da

r; bu sessiz iletişim, hem eğlenceli bir durumun h

rü utançla doluydu. "Birkaç gün önce büyükanneme

lga beklediğinden daha za

dandı. Yanlış anlamasına izin ver, şimdilik key

i, ama Esra ima ed

endişeyle yumuşadı; "Eğer yardıma i

i. Onunla her karşılaştığında, gözlerindeki parlaklık ve bu

a, bir zamanlar onları bir arada tut

lenmedik bir dönüş geçirdi v

şıl, gözlerinde beliren duygularla birli

olan bu mütevazı iki odalı evde Tolga, uzun boyunun hiç kısıtlı olm

at yaşayın," dedi Işıl, ellerini onların

nesi gittiğinden beri büyükannesinin mutlulukla

şsındır—büyükannem sohbet etmeyi çok sever. "Ve bugün her şey için teşekkür ederim—onu bu ka

ç biri. "İlkokulda, katı 'Demir Leydi' öğretmeninden birçok

artman binasına ulaşana

olga Esra'yı binanın gi

şadığı bir dikkatsizlik ayak bileğini burkmasına neden oldu ve duy

diliyordu; hemen öne atılarak ona destek oldu ve m

nmedik bir yumruk havada süzülerek ge

sun?" Tolga'nın sesi sertti, Res

u. Öfke bedenin

ana sıçradı.Gözlerini kısmıştı, Tolga'ya

ra ile bi

a başladı ancak kelimelerini açıkl

lgim yok," diye kesin bir şekilde ilan etti, sesi s

Yüzünü dikkatle inceledi, bir yara var mı anlamaya

olma ihtimali bile Esra'nın içini a

kıvılcım çakmış gibi oldu. İçinde kı

ni ani ve kuvvetli bir tutuşla kav

rotestosu keskin, onun tutuşundan kurtu

attı, sesi endişe ve emir ile karışı

r bakış attı ki, adım atmaya niyeti va

Esra'yı koridordan daires

e kapıya tekmeyi bastı. Kapı, yerinde

aktı. Sonra gözlerini Resul'e çevirdi ve içinde

sordu, sesi hem öfkeyle

arladı, ama içinde yankılanan şey saf alaydı. Gülüşü