mın sesi bir kırbaç gibi yankılandı, bastonu y
yor musun?" diye sordu, otorite dolu sesiyle. "Yıllardır gençlerin kendi meselelerinden uzak durdum ama bu—bu göz ardı edebileceğim bir şey değil. Ailem
başını acı bir teslimiyetle eğmeye zorladı. "Dinç Ai
bakışla yanıyordu. Bakışlar öldürücü olsaydı, Ey
işanı bitiren kişi olmanın alçaklı
uşamadan kararını verdi. "Nişan bozulmayacak,"
ihanet eden bir kadınla evlenmeyeceğim," diye patladı. "O dilsiz ve başka biriy
eşi benzeri olmayan olduğu için nişanı
atsızlık dalgası yükseliyordu. Yatakta adını bile fısıldayamayacak bir e
an takıntısıydı; Tansu, Eylül'ün mesafeli ve
yattığı o çılgın gece, ikisini de sersemletmişti—Tansu, kollarınd
ına boyun eğdi ve onunl
i zor birine razı olmak yerine, daha az çekici ama daha
kurtulmanın yollarını ararken, tü
u bir gece geçirebilir ve onun ihanet ettiğini gösterebil
olan şanslı adamın ki
mını inceledi. Zihni başka bir adamın altında inleyip k
üküldü, gözlerinde kıskançlık ve kin parladı. İçten i
delip geçti, herkesi aniden şu ana ger
a konuştu. "Nişan devam edecek. Karataş Ailes
Tansu'ya kaydı, yan yana dura
ğzını kapadı, aniden azarlanmış bir çocuğun k
arkasına saklandı. Onun nazik, utangaç tavrı, konukların Eylül'ün s
tti. Koral'ın bakışlarının Tansu üzerinde gezindiğini, ikisinin ala
a düşük sesli mı
n kederi neredeyse onu kırmıştı, ta ki aile yetimhaneden bir kız evlat edinene
u'dan başka
r DNA raporu ile ortaya çıkmıştı—kaybola
si, biyolojik kızları Eylül'ü, yıllarca zorluklara göğüs germiş bir kızı, kamuoyuna tekrar kabul etti. Yeti
tı son birkaç yılda pe
a kazasında kaybetmişti ve şok onun sesini çalmışt
yla—Eylül, Tansu'yu gölgede bırakıyordu,
çöküşe yaklaştığında, Dinç Ailesi'nin ban
ilesi'nin servetini y
şti. Ailelerin büyükleri kısa sürede bu fikri benimsedi, bunu yıllarca karşılıklı çıkarlarını güvence altına almanın en
ha önemliydi. Dinç Ailesi,
kızıydı. Böylece sadakat konusunda soru işareti ka
yok oldu. Ancak aile çıkarları hala öncelikliydi. Cemal, ittifakı sağlam tutmanın b
iğe zorlamak istemem," diye patladı Aysun, sessizliğini b
i isteyip istemediğini sormamıştı. O sadece bir pazarlık kozu olmuştu—Karataş Ailesi'nin
ak odayı gözden geçirdi. Hiçbiri onun gözlerine bakmadı. Kendi kan ailesi bile
göre, burada ait ola
ansu'nun duygularını dikkatli bir şekilde göz önünde bulundurması, bitmek bilmeyen hediyeler, nazik gü
ar biyolojik kızları Eylül'e e
aştırıyordu. On yedi yaşında ve gerçekten hoş karşılanmadığı bir eve geri itilen Eylül, Tansu tüm
dasının yanına sıkıştırılmış bir süpürge dolabı kadar küçüktü, dar ve pencere
ihtiyaçları karşılamak için zar zor yeterli olan. Her
mekler sunmak için özel bir hizmetçi görevlendiriyordu. Tansu ev yemeğinden bıktığında, şehirdeki herhangi bir lüks r
k için çantasını toplarken, Tansu her gün Uçlar'
. Bu arada, Tansu'nun dolapları göz kamaştırıcı elbiseler ve lüks çantalar
kırmızısı bir spor araba parıldıyordu. Eylül'ün kendi on sekizinci doğum günü sessizl
'nun gösterişli kutlamasının kenarında durarak, gölgelerden izleye
fark etmiyor gibiydi, bırakın
akında feda edilecekti, ama kimse bir an bile Eylül'ün ne istediğini merak et
bu aileye kimin ait
inmiş, evlenmesi gereken adam ve evlatlık kardeşi tarafından
bir sonu gibi hissettiriyordu—varlığı k
GOOGLE PLAY