mez'in A

m olan sanat galerisine girdim ve isti

elimden aldığı zarfı alırken

çok bir arkadaş olmuştu.

, sesim sessiz ama kararlıy

ameliyatı? Her

me geldi ama bastırdım. "O

fından dolanıp bana sarıldı. "Peki ya Aras? İşten ayrıld

larak. Kelimeler dilimde yabancı gibiydi

ımın sempatik mırıltıları bozdu. Etrafıma toplanıp b

an Selin. "Sana sürekli çiçekler gönderiyor, o lü

. Ne anlamı vardı ki? Onların g

sessizce topladım – babamla bir fotoğrafımız, onu

n pencerenin yanındaki bi

diye fısıldadı Selin, dışarıyı

ırımın kenarında, Aras'ın siyah Bent

i hazırladım ve galeriden son

üm ve yolcu k

İris ön koltukta kıvrılmış, başı Aras'ın omzuna yaslanmış, gözleri sanki uyuy

İris'in gözleri aralandı ve yüzüne heme

..." diye kekeledi, acel

n yoksundu. Arka koltuğa oturdum,

, gözleri kucağımdaki karton kut

tim," dedi

ayırttım. Babanın en sevdiği güçlendirici yemeklerin hepsini s

darbeydi. Bembeyaz bir öfke, ardından buz gibi bir keder dalgası içim

e şehir yanından akıp giderk

pliği yapıyordu. İris'in üzerine titredi, kucağına bir peçete koydu, su bardağını

ir zamanlar sadece bana ayrılan bir şefka

"Bir şey değil, Aras. Yardım

öğsümde ölü, ağır bir şeydi. Gözlerinin onun üzerinde nasıl oyalandığını, aptalca şakaların

a doluydu. Aras'a, sonra tekrar bana baktı, gözlerinde bir zafer pı

aldım. "Hayır," dedim, sesim sabi

s yemek ağzımda kül gi

telefonu çaldı. Alması g

" dedi, dikkati çoktan dağ

rdım. İris odadan çıkarken beni takip

iği an, İris'in tavrı değişti. Utangaç, minnettar kız kayboldu, yerine yü

u. "Bana senin güzel, mükemmel bir oyuncak bebek gibi olduğunu ama bir bebeğin y

du ama hiçbir ş

etti, gözleri beni aşağılayarak sü

izi de dengesiz bıraktı. Işıklar titredi, so

çığlık attı ve koluma yapı

esini ararken sesim şaşırtıcı derec

r ses geldi. Sorunun farkınday

iş metalin mide bulandırıcı bir gıcırtısıyla. Birk

etin ham, ilkel bir sesiydi. "Yardım

ma çarpıyordu ama zihnim tuhaf bir şekilde berraktı. Kendimi duv

diye feryat etti İris, yere

ak sesleri. Bağırma sesleri. Ve k

Orada mısınız

si gözyaşlarından boğuklaşmıştı.

"Beyefendi, ana halat yıpranmış! Her an kopabilir! Kapıyı sadece

nlaştı, ağırlaştı, ne

siz

dum. İris'in çaresiz, hıçkırıklı ağlamalarını duyabiliyordum. Kendi kalb

lıkta, onun ce

duygulardan arınmış, soğ

i kurt

m do

inin içeri uzandığını, beni tamamen es geçerek İris'i karanlıktan çeki

ye mırıldandı, saçlarını o

döndü. "Şimd

et ettiklerinde, kulakları sağır eden

sör

rarmadan önce gördüğüm son şey Aras'ın yüzüydü, gözleri adını koyamadığım bir şeyin pırıltıs

Her zaman